Gazete Tempo

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Ekonomi
  4. »
  5. İade Ekonomisi: Üretmekten Pahalıya Patlayan Lojistik Yükü ve Çevresel Etkileri

İade Ekonomisi: Üretmekten Pahalıya Patlayan Lojistik Yükü ve Çevresel Etkileri

Gazete Tempo Gazete Tempo -
19 0
iade ekonomisi - İade Ekonomisi: Üretmekten Pahalıya Patlayan Lojistik Yükü ve Çevresel Etkileri

Tek Tıkla Gelen Konforun Ardındaki Dev Lojistik Yükü: İade Ekonomisi

Günümüz e-ticaret dünyasında, tüketiciler için sunulan ‘tek tıkla iade’ kolaylığı, işletmeler ve çevre için ciddi bir maliyet ve operasyonel zorluk anlamına geliyor. Hızla büyüyen iade ekonomisi, ürünlerin üretim maliyetini aşan iade süreçleriyle hem şirketleri hem de gezegenimizi zorluyor. Yaşar Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Melisa Özbiltekin Pala, bu karmaşık yapıyı ve getirdiği yükleri gazetetempo.com.tr okurları için değerlendirdi.

Üretimden Daha Maliyetli İade Süreçleri

Online alışverişin yaygınlaşmasıyla birlikte, tüketiciye sunulan iade kolaylığı, lojistik zincirleri için karmaşık birer sınav haline geldi. Özellikle giyim sektöründe artan iade oranları, ‘tersine lojistik’ kavramını daha da önemli kılıyor. Dr. Melisa Özbiltekin Pala, basit bir iade işleminin bile, bir ürünün üretim maliyetini geride bırakan operasyonel bir yük oluşturabildiğini belirtti. Bu durumun, bazı işletmeleri iade edilen ürünleri yeniden satışa sunmak yerine imha etmeye yönlendirebildiğini vurguladı.

Bir ürünün müşteriden alınıp depoya geri dönmesi, basit bir taşıma işleminden çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu süreç, ürünün toplanması, taşınması, titiz bir kalite kontrolünden geçirilmesi, yeniden paketlenmesi ve tekrar stoklara dahil edilmesi gibi birçok katmanı içeriyor. Dr. Pala’ya göre, ölçek ekonomileri sayesinde üretim aşamasında düşük maliyetli olan bir ürün, iade süreciyle birlikte tekil bazda çok daha yüksek bir operasyonel maliyetle karşılaşıyor.

Görünmeyen Çevresel Yük: İade Ekonomisinin Karbon Ayak İzi

Tüketicilerin en sık karşılaştığı iade nedenlerinden biri olan beden uyuşmazlığı, kontrolsüz bir şekilde yönetildiğinde ciddi çevresel sorunlara yol açabiliyor. Dr. Pala, tüketicinin ‘uymazsa geri gönderirim’ rahatlığının, farkında olmadan büyük bir karbon ayak izi oluşturduğuna dikkat çekti. Bir ürünün, kargo yoluyla farklı noktalara taşınması, ayrıştırılması, kalite kontrolleri ve yeniden paketlenmesi gibi adımlar, önemli miktarda enerji tüketimine ve dolayısıyla karbon salınımına neden oluyor.

Özellikle moda perakendeciliğinde, bir ürünün iade sürecinde ortaya çıkan karbon emisyonunun, ilk sevkiyat sırasındaki emisyonu aşabileceği belirtiliyor. Bu durum, sektör üzerinde ciddi bir ekolojik yük oluşturuyor. Tüketicinin basit bir iade kararı, arka planda önemli bir çevresel maliyet yaratıyor ve iade ekonomisi süreçlerinin sürdürülebilirlik açısından acilen yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Çözüm: Stratejik İyileştirme ve Tersine Lojistik Optimizasyonu

Dr. Pala, bu zorlukların üstesinden gelmek için stratejik iyileştirmelerin şart olduğunu vurguladı. Tersine lojistik süreçlerinin dikkatli ve düzenli bir şekilde planlanmasıyla risklerin minimize edilebileceğini belirtti. Taşıma planlamasındaki optimizasyonlar, enerji verimliliğini artıracak uygulamalar ve güçlü bir geri dönüşüm altyapısı, bu süreci daha sürdürülebilir kılabilir.

Doğru yönetilen bir tersine lojistik sistemi, hem operasyonel verimliliği artırarak maliyetleri düşürüyor hem de işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlıyor. İade ekonomisinin getirdiği zorluklara karşı proaktif adımlar atmak, hem işletmelerin geleceği hem de gezegenimizin sağlığı için büyük önem taşıyor.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir