Gazete Tempo

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Asayiş
  4. »
  5. Yıldırım Değdi, Milyonluk Elektrikli Otomobil ‘Hurda’ Oldu: Mühendis Dava Açıyor

Yıldırım Değdi, Milyonluk Elektrikli Otomobil ‘Hurda’ Oldu: Mühendis Dava Açıyor

Gazete Tempo Gazete Tempo -
18 0
elektrikli otomobil - Yıldırım Değdi, Milyonluk Elektrikli Otomobil 'Hurda' Oldu: Mühendis Dava Açıyor

İzmirli Yüksek Mühendis Yıldırımdan Zarar Gören Elektrikli Otomobil İçin Hukuk Savaşını Başlattı

İzmirli yüksek ziraat mühendisi Ersel Şengel, 2024 model lüks elektrikli otomobiline yıldırım isabet etmesi sonucu yaşanan büyük mağduriyetin ardından, dünya devi otomotiv markasına karşı hukuki süreci başlattı. Ankara’da meydana gelen olayda, milyonluk aracın kullanılamaz hale gelmesi ve yetkili servisin sorunu çözememesi, mühendisi çaresiz bırakırken, markanın vurdumduymazlığı tepkilere neden oldu.

Yıldırımın Ardından Gelen Şok: Milyonluk Araç Kullanılamaz Hale Geldi

Mayıs ayında Ankara’da yaşanan olayda, Ersel Şengel ve meslektaşı Dr. Hüseyin Akdemir, Nevşehir’deki bir sempozyuma gitmek üzere yola çıktı. Ankara girişinde etkili olan sağanak yağış sırasında, yol kenarındaki bir trafoya yıldırım düştü. Yıldırımın aracın sistemini etkilemesiyle birlikte araç birdenbire kilitlendi ve çalışmaz hale geldi. Olay anını anlatan Şengel, “Yağmurlu ve gök gürültülü bir havaydı. Yan tarafta bulunan trafoya yıldırım düştü. Ya oradan seken ya da bilemiyorum, bir saniyenin bile altında bir anda bizim aracımıza da isabet etti. Araç birden kendini kilitledi.” dedi.

Şengel ve Akdemir, büyük bir panik içinde aracı yol kenarına çekmeyi başardı. Ancak araç tamamen devre dışı kalmıştı. Yol yardım çağıran mühendis, aracı yetkili servise çektirdi. Burada ikinci bir şok yaşandı. İddialara göre servis çalışanları, aracın arızasını tespit edemedi. Dahası, yurt dışından getirilmesi gereken yedek parçaların maliyetinin kullanıcı tarafından karşılanması gerektiği söylendi. Bu parçaların maliyetinin, aracın kendi fiyatına yaklaştığı belirtildi.

Servisin Çaresizliği ve Mühendisin Hukuki Mücadelesi

Ersel Şengel, yaşananları şu sözlerle özetledi: “Yol yardım çağırdık ve aracı servise götürdük. O tarihten bu yana da elektrikli bir araç olmasına ve teknolojisi yeni olmasına rağmen, aracı aldığımız firma maalesef hiçbir şekilde bize yardımcı olmadı. Arızayı tespit edemediler.” Servisin, arızanın tespiti için tüm yedek parçaların önceden satın alınmasını talep ettiğini belirten Şengel, “Bu parçaların bozuk olup olmadığına dair kendilerinin de bir fikri yoktu. Halbuki yurt dışından bu araçları getiriyorlarsa, yedek parçaları bulundurmak, teknik personeli ve servis ekiplerini bu konuda yetiştirmekle mükellefler.” diyerek markanın sorumluluğunu vurguladı.

Şengel, aracın üretici firma garantisi kapsamında olduğunu ve bu tür durumlarda arızanın tespit edilip yedek parçaların bulundurulmasının markanın yükümlülüğü olduğunu belirtti. Yaşadıkları ciddi mağduriyet ve markanın ilgisizliği üzerine avukatı aracılığıyla hukuki yollara başvurduğunu açıklayan mühendis, “Biz de bu gerekçelerle dava açtık. Aracı ocak ayı sonunda teslim aldık, sadece 2,5-3 ay kullandık. Mayıs ayının başında da bu olay başımıza geldi. Araç şu an Ankara’da serviste. Aracı kullanamıyoruz. Buna rağmen taksitlerini hala ödüyoruz.” diyerek yaşadığı çaresizliği dile getirdi.

Olay Anının Korku Dolu Anlatımı: ‘Öleceğiz Sandım’

Aracı kullanan Dr. Hüseyin Akdemir ise olay anındaki dehşeti dile getirdi. Ankara’ya girerken yavaş hızla ilerlediklerini belirten Akdemir, “Bir tarafta yağmur, bir tarafta şimşek çakıyordu. Kenara çekip durmayı düşünüyorduk. Hemen yol kenarındaki bir trafoda şimşek çaktı. Gök gürültüsüyle birlikte yıldırımın düştüğünü gözlerimle gördüm. O düşen yıldırım bizim aracın etrafında döndü. Ersel’e ’yıldırım düştü’ diye bağırdım. Yıldırımın elektrik akımı geçince sanki arabanın tekerlekleri patladı zannettim. Araba tak tak tak diye ses çıkardı. Ersel ’lastikler patladı, araba yanıyor’ dedi. O an ’öleceğiz’ diye düşündüm.” dedi.

Akdemir, yaşanan panik anında aracı güçlükle yol kenarına çektiğini ve araçtan hemen inemediklerini söyledi. Elektrik mühendisleriyle yaptığı görüşmelerde, anında araçtan inmeleri halinde elektriği tamamlayacaklarını ve kül olacaklarını, cam açık olsaydı yıldırımın içeri girip kendilerini öldürebileceğini öğrendiklerini aktardı. Araçtan indikten sonra lastiklerin sağlam olduğunu ancak aracın çalışmadığını ve bagaj kısmında yanık izleri olduğunu gördüklerini belirtti. Akdemir, “Çok büyük bir badire atlattık. Sanki ikinci baharımızı yaşıyoruz.” diyerek olayın ciddiyetini vurguladı.

Faraday Kafesi İşe Yaramadı mı?

Dr. Akdemir, aracın durumuyla ilgili olarak, “Söz konusu araçta Faraday kafesinin bizi korumadığını düşünüyorum. Bilimsel olarak konuştuğum kişiler de bunu söylüyor. Bu araçta teknik bir arıza ve teknik bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Önümüzde ve arkamızda araçlar vardı, onlara hiçbir şey olmadı. Bizi aracımız korumadı.” ifadelerini kullandı. Aracın arızasının bulunamaması nedeniyle markanın bu aracı eğitim amaçlı incelemesi gerektiğini savunan Akdemir, uluslararası bir otomotiv sektöründe böyle sahipsiz kalmanın büyük bir hayal kırıklığı olduğunu sözlerine ekledi. Bu tür olayların yaşanmaması için markaların daha dikkatli olması gerektiği mesajı verildi.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir